
Avusturya’nın güneyindeki Kärnten’e (Karintiya) bağlı Villach şehrinde, ülkede yasal olarak ikamet eden ve Suriye vatandaşı 23 yaşında erkek bir saldırgan, yoldan geçen altı kişiyi bıçakladı. Olayda 14 yaşındaki bir çocuk yaşamını yitirirken, 5 kişi de yaralandı.
Yaralılardan Biri Türk Vatandaşı
Polis, yaralılardan 4’ünün Avusturya, 1’inin ise Türk vatandaşı olduğunu ve saldırganın sokaktan geçenleri rastgele bıçakladığını açıkladı.
Saldırganı Durduran da Suriyeli
Villach’ta meydana gelen bıçaklı saldırıda daha fazla can kaybı yaşanmaması yine bir Suriyeli Alaaeddin Alhalabi sayesinde oldu. Saldırgana arabasıyla çarparak yere seren 42 yaşındaki Alhalabi, adeta büyük bir katliamı önlerken medeni cesareti sonrası kahraman ilan edildi.
İyi ve Kötü Birbirine Çok Yakın
Kärnten Valisi Peter Kaiser, “Bu vahşet sert sonuçlarla karşılanmalıdır. Her zaman açık ve net bir şekilde söyledim: Avusturya’da yaşayanlar yasalara saygı göstermeli, kurallarımıza ve değerlerimize uyum sağlamalıdır. Bu olay, aynı milliyetten olsalar bile iyi ve kötünün ne kadar yakın olduğunu gösteriyor. Herkesi bu zor zamanda birlikte durmaya çağırıyoruz.”
Müslümanlar Çok Üzgün
Olayı araştıran müfettişler, saldırıyı „Ganz klar islamistischer Anschlag – Açıkça İslamcı bir saldırı” diye açıkladı ve Anayasayı Koruma Dairesi de bunu teyit etti. Yapılan saldırılarda, İslam dışında farklı bir din mensubu olan saldırganları ‘ruh hastası, tek kişinin işlediği suç’ diye nitelendiren Avrupa medyasının önemli bölümü, söz konusu Müslüman kimliği taşıyan biri olunca bütün bir dini ve bu saldırılara en çok üzülen gerçek Müslümanları hedef göstermekten çekinmiyor.
Daha Sıkı Kontroller
İçişleri Bakanı Gerhard Karner, “Artık sıkı ve toplu kontroller yapılacak ve buna Suriyeli ve Afgan kökenli sığınmacılar gibi ‘belirli hedef gruplar’ da dahil olacak.” Uzmanlar, Karner’in açıklamasına rağmen ‘sebepsiz toplu tarama’ ve belirli grupların, özellikle de ‘Suriye ya da Afganistan kökenlilerin’ kontrollere tabi tutulabilmesinin ırk ayrımcılığını yasaklayan anayasayla uyumlu olmadığını açıkladılar.
IGGÖ’den Sert Açıklama
Avusturya İslam Toplumu (IGGÖ) Başkanı Ümit Vural: “İslam’ı istismar ederek işlenen bu şiddet eylemlerinin inancımızın gerçek değerleriyle hiçbir ortak yanı yoktur. Her türlü şiddet ve terörizm bu değerlerin çarpıtılmasıdır. Bu iğrenç eylem inancımızın değerleriyle tamamen çelişmekte ve hiçbir şekilde haklı gösterilemez. İslam’ın aşırılık yanlısı amaçlar için araçsallaştırılması dinimizi tahrif etmekte ve kasıtlı olarak nefret ve şiddeti yaymak için kullanılmaktadır. Bu teröristlerin insanları hiç ayrım gözetmeksizin öldürme ve panik yayma yönündeki hain stratejisi, yalnızca toplumda korku ve kaos oluşturmayı amaçlamaktadır. Dinimizi iğrenç amaçları için araçsallaştıran ideolojiler toplumumuz için bir tehlikedir ve bunlarla kararlılıkla mücadele edilmelidir.”
Saldırılar Kime Yarıyor?
Bu tür saldırılar sonrasında göç ve mülteciler konusu Avrupa’nın gündeminde ön plana çıkıyor ve seçimlerde önemli başarılar elde eden aşırı sağcı partilerin popülaritesinin artmasına neden oluyor. Avusturya’da göç konusu geçen yılki seçimlere kadar öne çıkan bir konuydu ve aşırı sağcı Özgürlük Partisi, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk ulusal seçim zaferini elde etmişti.