MANŞETSAĞLIK

Avusturya’da Tükenmişlik (Burn-out) Sendromu Yayılıyor

Viyana Tıp Üniversitesi’nin verilerine göre tükenmişlik sendromu, artık nadir rastlanan bir rahatsızlık değil, tam aksine bir ‘halk hastalığı’ olma yolunda hızla ilerliyor. Rakamlara göre, Avusturya’daki yetişkinlerin yüzde 40’ı tükenmişlik sendromu belirtileri gösteriyor ve bunların yüzde sekizi özellikle ağır derecede.

İnsanlık Kayboluyor
Uzmanlar, her zaman kendilerini kanıtlamak zorunda olduklarına inanan insanların bu durumdan özellikle etkilendiğini belirterek: „Toplumsal bir çalkantı dönemindeyiz. Bunun önemli bir yönü, dijitalleşen dünyaya ve sosyal medyaya çok daha fazla kendimizi kaptırmamız ve doğrudan bireylerle iletişime daha az girmemiz, bu da hayatımız için önemli bir düzenleyici unsuru kaybettiğimiz anlamına geliyor. Açıkça ifade edilmesi gerekirse: İnsanlık ve insani ilişkiler azalıyor ve kayboluyor. Ve zaman gittikçe hızlanıyor.“

İlk İşaretlere Dikkat: Unutkanlık ve Kafa Karışıklığı
Uzmanlar, tükenmişliğin ilk belirtilerinin örneğin kişisel değişimler olduğunu söylüyor: „Her zaman dakik olan insanlar randevularını unutur ya da kafaları karışır. Ya da artık kendi duygularınızı tanımadığınıza ve tabiri caizse içten içe donuklaştığınıza tanık olabilirsiniz. Yani halsiz, neşesiz ve kayıtsız olmak depresyona işaret eder. İşte o zaman uzman tedavisine ihtiyaç duyulmaktadır. En kötü senaryoda tükenmişlik sendromu, bazen intihar düşüncelerini de içerebilen depresyonla sonuçlanır.“

Tükenmişlik Sendromu Nedir?
Bireyin normal şartlarda kariyerinden, arkadaşlıklarından veya aile etkileşimlerinden aldığı keyfi ve başarı duygusunu azaltan ve bireysel kimliğin kaybedildiğine inanılmasına yol açan bir zihinsel ve fiziksel tükenme durumu Tükenmişlik Sendromu olarak tanımlanır.

Sebepleri Nelerdir?
Tükenmişlik sendromu daha çok işle ve iş stresiyle ilgilidir, kişi işinde keyifsizken iş dışındaki yaşamında kendini keyifli hissedebilir. Depresyondaki olumsuz duygular ise hayatın tümüne yayılır. Ancak ikisi birbirini tetikleyebilir. Depresyonda olan kişinin tükenmişlik yaşama ihtimali güçlüyken, tükenmişliğin artarak devam etmesi ve başka olumsuz olaylarla birleşmesi de bireyleri depresyona sokabilir.

Kariyer kaynaklı tükenmişlik sendromunun yanı sıra, çocuklara, hastalara ya da yaşlılara bakan bireylerde de bu tür aşırı yorgunluk gözlemlenebilir. Bilimsel araştırmalar tıpkı doktorlar veya işletme yöneticileri gibi anneler ve babaların da tükenmişlik sendromundan etkilenebileceğini saptamıştır.

Stres Durumu
Sürekli olarak yüksek düzeyde strese maruz kalmak tükenmişlik sendromu geliştirebilir. Tükenmişlik sendromu sıradan yorgunluktan çok daha ağır ve kötü bir ruhsal durumdur ve hem bireylerin stresle başa çıkmalarını hem de günlük sorumlulukları yerine getirmelerini zorlaştırır.

Karamsarlık, Umutsuzluk…
Tükenmişlik sendromu yaşayan bireyler genellikle çevrelerine sağlayabilecekleri ya da verebilecekleri bir şeyleri kalmadığını hissederler ve hatta sabahları yataktan kalkmaktan bile korkabilirler. Hayata karamsar bir bakış açısı benimseyebilir ve sürekli kendilerini umutsuz hissedebilirler.

Kendiliğinden Geçmez
Tükenmişlik sendromu kendiliğinden geçebilen bir durum değildir. Uzun süre boyunca tedavi edilmeden ilerlemesine izin verilirse depresyon, kalp hastalığı ve diyabet gibi ciddi fiziksel veya psikolojik hastalıklara yol açabilir.

Genel Belirtilere Dikkat
Tükenmişlik sendromundan etkilenmiş bir bireyde gözlemlenebilecek belirti ve semptomlar arasında öncelikle bitkinlik sıralanmaktadır. Bitkinlik, fiziksel ve duygusal olarak tükenmiş hissetmek olarak tanımlanabilir. Bu belirtinin fiziksel semptomları baş ağrısı, karın ağrısı, iştahta veya uykuda düzensiz değişiklikleri içerebilir.

Sosyalleşmeyi Bırakırlar
Tükenmişlik sendromu olan bireyler bunalmış hissetme eğilimindedirler. Bunun sonucu olarak, sosyalleşmeyi ve arkadaşlarına, aile üyelerine ya da iş arkadaşlarına güvenmeyi bırakarak izolasyona yönelebilirler.

Bağımlılıklara Sebep Olabilir
Aşırı vakalarda, birey duygusal acılarını uyuşturmanın bir yolu olarak uyuşturucuya, alkole veya aşırı yiyecek tüketimine yönelebilir. Tükenmişlik sendromu bireylerin sosyal arkadaşları, iş arkadaşları ve aile üyeleriyle olan soğukkanlılığını daha kolay kaybetmelerine ve kolaylıkla sinirlenmelerine neden olabilir. Bir iş toplantısına hazırlanmak, çocukları okula götürmek ve ev işlerine yönelmek gibi normal sayılabilecek stres faktörleri ile başa çıkmak, işler planlandığı gibi gitmediği zaman bireyde aşılmaz bir engel görünümünü alabilir.

Nasıl Önlenir Ve Tedavi Edilir?
Normal hayatta stresten kaçınmak neredeyse imkansız olabilir, ancak tükenmişlik sendromunu önlemek mümkündür. Bunun için atılması gereken birtakım adımlar, stresin sendroma dönüşmesini engelleyebilir.
Örneğin egzersiz, sadece bireyin fiziksel sağlığı için faydalı değil, aynı zamanda birey için duygusal ve ruhsal bir rahatlama yöntemidir. Kısa yürüyüşler veya gün içinde iş arasında tekrarlanan hareketler bireyin egzersizi günlük bir alışkanlık haline getirmesini kolaylaştırabilir.

Dengeli beslenme, stres başta olmak üzere bütün sağlık durumları için önemli bir adımdır. İnsan vücudunun dinlenmek ve kendisini düzenlemek için zamana ihtiyacı vardır. Bu nedenle sağlıklı uyku düzeni takip edilmelidir. Uykudan önce kafeinden kaçınmak, uykudan önce tekrarlanan rahatlatıcı bir uyku ritüeli oluşturmak ya da düzenli uyku saatlerini takip etmek bireyin sağlıklı uyku düzeni kazanmasına yardımcı olabilir. Stresli zamanlarda, bireylerin çevresinden yardım istemesi önemlidir. Çevreden görülen destek, stres ve tükenmişlik duygusuna karşı en etkili silahlardandır.

Nasıl Destek Olunur?
Tükenmişlik sendromu yaşayan bir bireyin, arkadaşın ya da aile üyesinin duruma neden olan stresinden kurtulmasını sağlamak her zaman mümkün olmasa dahi, bireye destek sunmak duygusal yükünü hafifletmeye yardımcı olabilir.

Bunun için önce bireyi dinlemek gereklidir. Durumu düzeltme çabasına girmeden, bireyin yaşadığı zorlukları dinlemeyi teklif etmek önemlidir. Dertleri paylaşacak ve konuşacak birine sahip olmak, birey için bir fark oluşturabilir. Çoğu vakada bireyler sadece stres ve acılarına tanık olacak birine ihtiyaç duyarlar ve onları dinlemek iyileşme adına önemli bir yol kat ettirebilir.

ähnliche Artikel

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert