
Irkçılık Avusturya’da derin köklere sahiptir ve sosyal ağlarda, sokakta, resmi makamlarda, sağlık ve eğitim sistemi gibi hayatın her alanında kendini gösteriyor.
ZARA Raporu Açıkladı
Avusturya’da 20 yılı aşkın süredir ırkçı saldırıları kayıt altına alan ve farkındalık oluşturan sivil toplum kuruluşu ZARA (Irkçılık Karşıtı Çalışma ve Sivil Tepki), „2024 Irkçılık Raporu“nu bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştı.
Irkçılık Giderek Artıyor
ZARA raporuna göre, 2023’te 1302 olan ırkçı saldırıların sayısı, 2024 yılında ciddi bir artış göstererek 1647’ye yükseldi. Saldırıların yüzde 61’i (1009 vaka) dijital platformlarda, yüzde 39’u (638 vaka) ise farklı alanlarda kayıt altına alındı.
İnternet Saldırıları İlk Sırada
ZARA yetkilileri giderek dijitalleşen dünyada saldırıların da buna paralel olarak bu mecrada artmaya devam ettiği ve saldırıların neredeyse üçte ikisinin bu alanda gerçekleştiğini açıkladı. İkinci sırada yüzde 13 ile kamuya açık alanlar, devamında yüzde 11 ile eğlence ve hizmet sektörü, yüzde 6 oranı ile kamu kurum ve kuruluşları ırkçı saldırııların meydana geldiği alanlar oldu. Sosyal yaşamın diğer alanlarında ise yüzde 8 oranında saldırı kaydedildi.
Irkçı Saldırıların Çoğu Bildirilmiyor, Ama Neden?
Rapora göre ırkçı saldırıların yüzde 79’u şahitler, yüzde 21’i ise mağdurlar tarafından bildirildi. ZARA yetkilileri ortaya çıkan rakamların aslında buzdağının sadece görünen yüzü olduğunu ve gerçek rakamların çok daha fazla olduğunu bildirdi. Buna sebep olarak ‘Bu tür saldırıları polise bildirsek de nasıl olsa bir sonuç alamayız’ düşüncesine sahip bireylerin sayısının çok fazla olmasını gösterdiler.
Tehlike Çanları Çalıyor
ZARA, dışlayıcı ve ırkçı söylemlerin giderek daha fazla normalleştiği ve siyasi olarak kabul edilebilir hale geldiği kamusal söylemin de acımasızlaştığını açıkladı.
Sağlık Sektörü Alarm Veriyor
ZARA yöneticisi Rita Isiba, „Bu yılki raporda daha çok sağlık sektöründe yaşanan ayrımcı, ötekileştirici ve ırkçı yaklaşımlara odaklanıldı. Rapor, göçmen kökenli kişilerin tıbbi kurumlarda genellikle ciddiye alınmadığını, şikayetlerinin göz ardı edildiğini ve ağrılarının önemsiz görüldüğünü ortaya koydu. Irkçılık, bir kişinin tıbbi bakım kalitesini belirlediğinde, bu durum hayati tehlikeye dahi yol açabiliyor ve rapor mağdurların etkili şikâyet mekanizmalarından ve korunma alanlarından yoksun olduğunu gösteriyor.“
Yapısal Irkçılık Uyarısı
Isiba, „2024 Irkçılık Raporu ile belgelenen vakalar, istisnai durumlardan ziyade yapısal bir soruna işaret ediyor. Bununla mücadele etmek için siyasi karar vericilerin tutarlı önlemler alması ve sivil toplumun da katkı sağlaması gerekli ve önemlidir.“