Müslümanlara Karşı Ayrımcılık ve Irkçılık Uyarısı
Avrupa ülkeleri daha kararlı adımlar atmalı
Fransa’nın Strazburg kentinde, „Müslüman Karşıtı Ayrımcılık, Irkçılığı Önleme, Mücadelede Zorluklar ve Çözümleri“ adlı önemli bir seminer düzenlendi.
Hızlı ve Kararlı Adımlar Gerekiyor
Seminerde, Müslüman bireylerin Avrupa ülkelerinde, sakal, başörtüsü ya da farklı bir isme sahip oldukları için ayrımcılığa uğradığına işaret edildi, bu durumun toplumu böldüğüne vurgu yapıldı ve hükümetlere Müslümanlara yönelik ırkçılığa karşı hızlı hareket etme ve daha kararlı adımlar atma çağrısı yapıldı.
ECRI’den Uyarı
Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu (ECRI), Avrupa’da Müslümanlara karşı önyargı, ayrımcılık, hoşgörüsüzlük, korku ve şiddete karşı uyardı.
Müslüman Karşıtı Eylemler Endişe Verici Boyutlarda
Avrupa Konseyi’ne bağlı ancak bağımsız bir kuruluş olan ECRI’nin yetkilisi Domenica Ghidei Biidu, „11 Eylül 2001’de Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yapılan saldırılarla başlayan süreç ve devamında özellikle göç akımları, Avrupa’da sağcı ve popülist partilerin güçlenmesinin ve ayrımcılığa zemin hazırlanmasının önünü açtı. Bunun sonucunda son 20 yılda, toplumun çeşitli kesimleri ve yaşamın bazı alanlarında Müslümanlara karşı güvensizlik ve dışlama eğilimi doğdu. Özellikle sosyal medya kullanımı Müslümanlara yönelik nefretin artmasında etkili oluyor. Yapılan çalışmalar Müslümanlara yönelik ırkçılığın ve ayrımcılığın çok katmanlı olduğunu, ayrıca göçmenlik, yabancılık, cinsiyet olgularına karşı da dışlamanın artarak devam ettiğini gösteriyor.“
Ayrımcılık Büyüyor
Avrupa Konseyi İslam Karşıtlığı, Antisemitizm ve Nefret Suçları Özel Temsilcisi Daniel Höltgen, „Müslüman karşıtı ırkçılık ve ayrımcılık toplumun giderek büyüyen bir kesimini hedef alıyor. Sadece Almanya’da nüfusun yüzde 7’si Müslüman ve büyük oran durumun kontrol altına alınmasının önemini ortaya koyuyor.“
İstikrar ve Güvenlik Sarsılıyor
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Özel Temsilcisi Mehmet Paçacı, „AGİT’e üye ülkelerdeki Müslümanlara yönelik hoşgörüsüzlük ve nefretin tahrip boyutuna dikkat edilmeli. Uluslararası toplumun istikrar ve güvenliği de bu yolla sarsılıyor. Müslüman karşıtı söylem, bu bireylerin ulusal kimliğe tehdit oluşturduğu unsuru üzerine inşa ediliyor. Camilere, Müslüman ailelerin evlerine ve başörtülü kadınlara yönelik saldırılar da bu kapsamda yapılıyor. Önlemler alınmazsa Müslümanların yaşadıkları ülkelere uyumu engellenir, yeni sorunlara zemin hazırlanır ve istikrar bozulur. Bu noktada özellikle eğitimin önemi büyüktür.“
„Müslüman Karşıtı Ayrımcılık, Irkçılığı Önleme ve Mücadelede Zorluklar ve Çözümleri“
seminerine katılan yetkililerin açıklamaları:
Eşitlik İlkesine Olan İnanç Zedeleniyor
Almanya’dan İslam bilimci ve hukukçu Mathias Rohe, „İslam düşmanlığı ya da İslamofobi kavramlarının kapsamına girmeyen, yapısal ve kısmen bilinçsiz bir şekilde yapılabilen ayrımcılığa da vurgu yapmalıyız. Mağdurlar iş ararken ya da ev kiralarken bu tür ayrımcılığa maruz kalıyor ve bu durumlarla karşılaşan mağdurlar, tüm vatandaşların eşitliği ilkesine olan inancını yitiriyor.“
Birçok Alanda Ayrımcılık
İslam İşbirliği Teşkilatının (OIC) AB temsilcisi İsmat Jahan, „Müslümanların azınlıkta olduğu ülkelerde karşılaştıkları nefret ve İslamofobik durumlara, OIC teşkilatı olarak çok önem veriyoruz. Bu ayrımcılık eğitim, istihdam, kamu hizmetleri ve siyasete katılım gibi hayatın farklı alanlarında görülüyor. İslamofobinin cinsiyetçi boyutu da göz ardı edilmemelidir. Genç kız ve kadınlar kıyafet seçimleri dolayısıyla hedef olmaktadır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Avrupalı Müslümanların çoğunluğu, toplumun iyi işleyişine katkı sağlamaktadır ve yasalara saygılı vatandaşlardır.“
Öteki ve Yabancı Müslüman Söylemleri
Britanya Müslüman Konseyi Başkanı Zara Muhammed, „Hedef, Müslümanların toplumun doğal bir parçası olduğu açık bir İslamdır. Müslümanlar hep „öteki“ ya da „kuşku uyandıran yabancı“ olarak lanse ediliyor ve hep birlikte bu söylemlerin değiştirilmesi için çalışmalıyız.“