Liga für Menschenrechte (İnsan Hakları Birliği), Avusturya hükümetinin mülteci politikasını sert bir şekilde eleştirdi. Başkan Barbara Helige, „Avusturya’nın, Avrupa Birliği (AB) içinde özellikle korunmayı ihtiyaç duyan Afgan bireyleri alma girişiminde yer almaması gerçekten utanç verici, bundan mahçup olmalıyız“ dedi.
Cenevre Mülteci Sözleşmesi Ciddiye Alınmalı
Barbara Helige, „15 AB ülkesi, Afganistan’dan özellikle savunmasız yaklaşık 40.000 kişiyi kabul etmek istiyor. Avusturya ise buna katılmıyor. Hükümet tekrar yasalarında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ruhuna uymalı ve Cenevre Mülteciler Sözleşmesini ciddiye almalı.“
Dayanışma Siyaseti Talebi
Helige, „Genel olarak Avusturya’daki insan hakları giderek daha fazla „ben-merkezci“ hale geldi. Örneğin, bireyler bir özgürlük kaybı olarak korona aşısı olmadan bazı işletmelere gitmelerine izin verilmediğinden şikayet ediyor. Hükümet, güçlü lobilerin çıkarlarını teşvik ederek toplumda son zamanlarda sorun haline gelen bölünmeye sebep oluyor. İklimi koruma ve pandemi gibi büyük krizler ancak dayanışma içinde çözülebilir. İnsan Hakları Birliği bu nedenle yenilenen hükümetten yalnızca fırsatçı düşünceleri takip etmeyen, dayanışmacı, ileriye dönük bir politika talep ediyor.“
Yeşiller de Çare Olamadı
Avusturya’da özellikle 2015’te yaşanan mülteci akınıyla artan sert politikalar, Halk Partisi (ÖVP) ve aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) hükümeti döneminde zirve yapmış, skandallarla yıkılan bu hükümetin ardından ÖVP-Yeşiller koalisyon hükümeti ile ülkede tekrar mülteciler ve göçmenler için bir umut ışığı doğmuştu. Ancak Yeşiller Partisi’nin bu beklentiyi karşılayamadığı ortada.
Cumhurbaşkanına Rağmen
Alexander Van der Bellen gibi bütünleştirici ve mültecilerin kabul edilmesi ve desteklenmesinden yana tavır koyan bir Cumhurbaşkanına rağmen Avusturya’nın bu noktada olması oldukça üzücü ve düşündürücü.
