BİR BAYRAM ARİFESİNDE
Her zaman düşünceli olun, çünkü karşılaştığınız herkes, inanın en az sizin kadar mücadele veriyor. Her insan kendi savaşını veriyor. Ve bir çözüm bekliyor. (Platon)
* * * * *
Güneş takvimine göre 2020 Mayıs’ı, ay takvimine göre 1441 ve aylardan rahmet ve bereket ayı RAMAZAN’ı tamamlıyoruz. Yanlışıyla, doğrusuyla, tüm karmaşasıyla hayatı, gündemi takip ederken, kendimizi çok ihmal ettik. Hem yaşadığımız dünya hem iç dünyamız karışık, çıkış yolları aramakta. Bir yenilenme, arınma, iç dünyamıza doğru bir yola çıkma zamanı geldi. Ölçüyü kaçırdığımız çok şey oldu, sadece yeme-içmeden bahsetmiyorum: Söz, yaşayış, davranış ve düşünüş noktasında… İnsanız, zayıf noktalarımız, aldandığımız zamanlar oldu. Hem kendimizle yüzleşme, düşünme, hal ve hareketlerimizi gözden geçirme, hem de çevremizdeki varlıklarla olan ilişkilerimize bir göz atma vakti geldi. Bu sene Ramazan öyle bir zamana denk geldi ki, beraberce yaptığımız iftarlar, teravih namazları, mukabeleler sanki tarihe karıştı. „Nerde o eski zamanlar?“ sözü sanki bu zamanlar için söylenmiş.
Yaşamadığımız hiçbir duyguyu ne yaşatır ve ne de verebiliriz. İnsan duyduğunu, gördüğünü, okuduğunu unutabilir ama yaşadığını asla. Bu ay yaşayarak, hissederek, hayatımızı değiştirebilir, güzelleştirebiliriz. Hangi alışkanlığımızı, huyumuzu, sözümüzü sevmiyorsak ondan kurtulmak zamanıdır. Sağlığımız için kısıtlamalar nasıl mecburi ise bizden yeni bir „BİZ„ zuhur etmesi için değişim şart ve lüzumludur.
Yeni, belki kalıcı ve fiili değişime hazır olmak!!! İnsan ve toplum değişirse, çok şey değişir! gerçeğini işleve koymak. Ne yaşanmışsa yaşansın, geçmişin hatalarını düzeltmek için gayret göstermek.
Oruç demek yükselmek, yaklaşmak, arınmaktır. İbadetler ruhu temizlemek, Allah’a yakınlaşmaya vesiledir ve oruç tutmak ta bir ibadettir. İftar: Kelime kökü fıtrattan gelir. İnsanın yaratılış fıtratına, saf ve temiz haline dönüşü simgeler. Sahur; sihir kökünden gelir. Gizemi, güzeli yakalama anıdır. İnananların çoğu bu vakti sehere kadar ibadetle süsler, o gizemi yakalamaya çalışır. Yer ve gök Allah’ı tesbih ederken insanoğlunun uyuması, gaflete dalalet değil midir?
Ramazan affetmenin, affolunmanın ümit edilişidir. Her günü ve her gecesi rahmet ve mağfiret olan, bu zaman diliminde, pişmanlığı ve tövbeyi Allah’a sunmaktır.
Ramazan paylaşmaktır! Belki Korona krizi dolayısıyla soframıza buyur edemediklerimizin hiç değilse hatırını sormak, hayır duası almak, dünyanın neresinde olursa olsun, muhtaçlara el uzatmaktır.
Ramazan kanaat demektir. Elindeki ile idare etmeyi, şükretmeyi, israf etmeden yeme-içme-giymeyi öğrenmek, kalıcı ve güzel alışkanlıklar elde etmektir.
Ramazan hoş görmek, farkına varmaktır, hayatta ne istediğini, nerede yanlış yaptığını bilmek, yeni değişimlere yelken açmak demektir. Kulluk bilincine varıp, şükredebilmek, şükrünü ibadetle süsleyebilmek, ahlakı güzelleştirmek, iyilikler biriktirmektir.
Ramazan bir yolculuktur; Kendi içinde yol almak, sınırlarını keşfetmek ve bu yolculukta yaradanla buluşmaktır. Zamana yemin etmiştik ya ruhlar aleminde; şimdi farkına varıp, kıymetli zamanı ve hayatı, nasıl değerlendirmeli? sorusuna odaklanmaktır.
Ramazan hesaplaşmaktır; insanın ahlak ve vicdan sahibi olmak için kendini hesaba çekmesidir. İdeolojik saplantılardan kurtulmak, kişisel menfaatleri bir yana koyabilmektir.
Ramazan “Oku” emrinin vahiyle kalbe tecellisi, bilenle bilmeyenin ayrılık noktasıdır. Dini dar kalıplara sığdırmaya çalışan zihniyete dur diyebilmek için, bizzat okuyup, aklı kullanmak, tefekkür edebilmek, maddedeki manayı anlayabilmektir.
Bugün toplumun asıl sorunu, okumamak! Okuyanların da anlamaması veya anlayanların da hayata geçirme konusunda yetersiz kalması değil midir?
Belki şu an (bayram arifesinde) yazdıklarım, elinize geçinceye kadar bayram gelmiş olacak. Bayram huzur ve güven ortamında güzeldir. Belki biraz yalnız ve buruk ama herşeye rağmen huzurlu, sağlıklı ve mutlu bayramlarınız olsun…