Sevgili Öğrenciler, Kıymetli Öğretmenler, Değerli Veliler,
Sizlere bu mesajı 2021/22 eğitim öğretim yılının ilk haftasını geride bıraktığım okulumun öğretmenler odasından yazmaktayım.
COVID-19 salgını nedeniyle hem öğretmenler, hem de öğrenciler için zor geçen bir senenin ardından yüz yüze eğitimin tekrar başlaması hepimizi çok sevindirdi. Öğretmenler tekrar öğrencilerine kavuştukları için heyecanlıyken, öğrenciler okullarına ve sınıf arkadaşlarına duydukları özlemi gidermekteler şu günlerde.
Yaz tatilinden sonraki birkaç haftanın biz öğretmenler için bir hayli koşuşturmalı geçtiği tartışılmaz. Yeni öğrenciler, yeni veliler, yeni öğretmenler, yeni sınıflar, yeni dersler ve ders planları… Bu yorucu temponun karşılığını, bizlere bakarken öğrencilerin pırıl pırıl parlayan gözlerinden ve sıcacık gülüşlerinden alıyoruz. Büyük bir motivasyonla başladığımız seneyi aynı enerjiyle devam ettirmek için çok çalışıyor, öğretmen olarak öğrencilere aktardığımız bilginin yanında aynı zamanda annelik, babalık, psikologluk ve danışmanlık da yapıyoruz. „Eğitim, Öğretim“ derken aslında tam da bunu kastetmiyor muyuz? Bir şeyler öğretmenin yanında, çocukları eğitmek de görevlerimizin arasında aslında. Onlara dil, din, ırk, cinsiyet farketmeksizin birbirlerine saygı duyma ve birbirlerini sevme yolunda eğitiyoruz. Hayatlarında bir amaç belirlemeleri, bir vizyon oluşturmaları ve bir duruş edinmeleri için destekliyoruz. Çünkü eğitimci olarak farkında olduğumuz veya olmamız gereken bir şey var „Yeni nesil bizlerin eseri olacaktır!“
Önemsenmesi gereken bir başka konu ise bir toplumun uygarlık düzeyinin öğretmene verdiği değerle ölçüldüğüdür. Öğretmenler birçok fedakârlıkla görevlerini yerine getirmeye çalışırken, velilerin ve toplumun da desteğine ihtiyaç duyabiliyorlar. Velilerin bunu unutmamasını diliyor ve evlatlarına da bu fikirleri aşılamalarını temenni ediyorum. Veliler öğretmenlerin yanı sıra kendi evlatlarını da desteklemeli, her koşulda onların yanlarında durmalı, en iyi şekilde bu yolda onlara eşlik etmeli, en önemlisi onlardan umutlarını kesmemeli ve onlardan vazgeçmemeliler.
„Her şeyin en mühim noktası, başlangıcıdır“ der Eflatun. Yeni eğitim öğretim yılı da öğrenciler için yepyeni bir başlangıç. Bu noktada amaçlar tekrar gözden geçirilmeli ve eğitim yılı sonunda ulaşılmak istenen hedef belirlenmelidir. Şartlar uygun olmayabilir, motivasyon eksik olabilir, kafalar karışık olabilir. Ancak unutulmaması gereken bir şey var: „Başlamak için şartIarın mükemmel olmasını beklemeyin. ŞartIarı mükemmelleştiren başlangıcın kendisidir.“
Bu duygu ve düşüncelerle yeni eğitim öğretim yılının her birimiz için iyi bir başlangıç olmasını diliyor ve herkese başarı dileklerimi sunuyorum.
Sevgilerimle