Çocuklarla ortaya çıkan çatışmalar genellikle iletişim sorunlarından kaynaklanır. Nasıl doğru iletişim kuracağınızı öğrenmek bu yüzden çok önemlidir. Kullanılan beden dili ve ruhsal olarak duruşunuz vereceğiniz mesajların algılanabilmesinde büyük rol oynar. Çocuğunuzla nasıl ilişki kurduğunuzu düşünün. Nasıl konuşuyorsunuz? Sorunlar konuşulurken sadece bakıyor musunuz? Yoksa aktif bir şekilde dinleyip orada olduğunuzu karşıya hissettiriyor musunuz?
Çocuğunuz sizi duymadığında ya da sizi görmezden geldiğinde sinirleniyor musunuz? Bu gibi durumlarda orda o duyguyla kalın ve şu soruyu kendinize sorun: „Acaba burada eski bir anınız kendini göstermeye çalışıyor olabilir mi? Sizin ailenizde sesiniz çocukken duyulur muydu? Siz kendi isteklerinize kulak veriyor musunuz? Kendi isteklerinizi de ortaya koymak için kendinize izin veriyor musunuz?“. Kendinizi geçmişinize dair anlam aramaya yönlendirdiğinizde ipuçlarını keşfedebilirsiniz. Geliştireceğiniz şefkat duygusu enerji olarak çocuğunuz tarafından da uyum olarak hissedilecektir.
Eğer çocuğunuzla bağlantı kurmakta zorlanıyorsanız, onların gözlerinin içine bakarak konuşun. Göz hizasında olmak çocuklar için çok önemlidir. Orada olun, ilgilenin ve açık olun.
Yukarıdan bakarak bağlantı kuramazsınız.
İletişimi kolaylaştırmak için net bir dil kullanın. „Öyle yapılmaz,“ yerine, „İstemiyorum“ diyebilmek önemlidir. Çocuğunuza sizin için neyin önemli olduğunu, ne istediğinizi ve ne istemediğinizi açıkça söyleyin.
Stresli anlarda kendi hakkınızda konuşmanız daha çok önemli: Bu anlarda kendiniz hakkında konuşmuyorsanız kimin hakkında konuşuyorsunuz? Muhtemelen çocuğunuz hakkında. Örneğin: Bu senin suçun! Ne zaman bir şeyleri farklı yapacaksın? Yine ne yaptın? Bıktım senden! Çocuğunuzu azarlayarak onu sadece değersizleştirirsiniz ve çocuğunuzun kendisini anlatma bağlantı kurma şansını elinden alırsınız. Bu yüzden konuşurken kendiniz olun: Örneğin: Şu anda ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Kendimi iyi hissetmiyorum. Şu anda her şey bana fazla geliyor. Bazen ne yapacağımı bilemiyorum ve kendimi sıkışmış gibi hissediyorum.
Şimdi biraz düşünelim: Çocuğunuz sizin için neyin önemli olup olmadığını biliyor mu? Sizi neyin etkilediğini? Sizin neleri reddettiğinizi? Eğer çocuğunuz arkadaşıyla sizin hakkınızda konuşsaydı neler söylerdi? Kendinizi çocuğunuza açıkça anlatmak, iletişimi iyileştirmek için yapabileceğiniz en önemli adımlardan bir tanesidir.
Anne ve baba olarak kendinize çocuğunuzla ilişkiniz için „Ne yapmalıyım?“ değil, „Ne yapmak istiyorum“ diye sorun. Elinize bir kalem bir de kağıt alın ve şu soruları kendiniz için cevaplayın:
• Ne yapmak istiyorsunuz?
• Ne yapmayı kesinlikle istemiyorsunuz?
• Ne yapabilirsiniz?
• Yapabileceğiniz farklı neler var?
Tüm bu soruların cevaplarını verdikten sonra herkesin memnun olmasını da beklemeyin.
Ebeveyn olarak vereceğiniz kararlar her zaman çocuklarınızın hoşuna gitmeyebilir. Bu normaldir. Eğer yolunda gitmeyen şeylerle karşılaşırsanız, çocuğunuzdan özür dileyebilir ve bir dahaki sefere daha iyisini yapmaya çalışabilirsiniz. Çocuklar ebeveynlerinin bilgisizlikleriyle yüzleşip, bir çözüm bulmaya çalıştıklarını gördüklerinde ciddiye alındıklarını hissederler. Hem kendinizin hem de karşınızdakinin duygularını asla yok saymayın. Beraberce
ilişki odaklı olup, şu anda neler yapmak istediğinize karar vererek hem kendinizle hem de çocuğunuzla bağlantıda kalabilirsiniz.